Milli İrade – Mustafa Yiğit
Elinizde tuttuğunuz “Milli irade ” çalışması Mustafa Yiğit’in Ziya Gökalp’te iktidarın meşruiyet kaynağı üzerine yetkin bir çalışmasıdır. Türk Milliyetçiliği’nin bugün de önemini koruyan fikir adamlarından Gökalp’in bir özelliği de Atatürk’ün “fikrimin babası” dediği bir entelektüel olmasıdır. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti bir ulus-devlettir. Ulus-devletlerin özelliği de meşruiyet kaynağının millet kaynaklı olmasıdır. Egemenliğin […]
Ruhumu Kuşatan Şehirler-Mehmet Kurtoğlu
Şehirlerin ruhlarını kaybettiği ve birbirine benzediği biz zaman diliminde, henüz hafızasını kaybetmemiş, modernizme direnerek ayakta kalabilmiş birkaç kadim şehri dolaşırken görüp yaşadıklarımdan dolayı kendimi şanslı görüyorum. Çünkü henüz modernizme teslim olmamış, ruhunu kaybetmemiş, binlerce yıllık birikimiyle dipdiri ayakta duran bu şehirlerin son tanığı olduğumu düşündüm her zaman.” diyen Mehmet Kurtoğlu, bu kitabında Anadolu’nun bir ucundan […]
Mağlubiyet İdeolojisinin Sonu-D.Mehmet Doğan
Mağlubiyet İdeolojisinin Sonu, bir anlamda Türkiye’nin yakın tarihini doğru okuma kılavuzu mahiyetinde bir kitap. Tarihsizleştirilmiş bir halkın kimlik ve aidiyet arayışının seyir defteri bir yönüyle de. Aidiyetle meşruiyet arasındaki açıklık hiçbir ülkede Türkiye ölçüsünde değildir. 20. yüzyılın başındaki şartların dayattığı kavramlaştırmalarla 21. yüzyılın dünyasında ayakta kalmanın imkânı yoktur. Bu yüzden günümüzde savaş sonrası ideoloji ancak […]
Malta Yargılaması-Uluç Gürkan
Malta’ya sürülmüş 145 ittihatçı devlet adamı, asker, idareci ve aydın… İngilizler, malta’ya sürdükleri türk aydınlarını Ermeni soykırımı suçlamasıyla yargılayabilmek için birçok yönteme başvurmuştu. Bunun için hangi belgeleri kullanmışlardı? Malta yargılamasının altında yatan tarihi ve siyasi gerçek neydi? Bu yargılamanın Ermeni soykırımı iddiaları açısından tarihi rolü ve önemi nedir? Bu kitapta Malta yargılamasının soykırım iddiaları açısından […]
Sanki Devrim (Bir Devrim Gezi’sinden Notlar)-Barış Yıldırım
Mahir’in gördüğü düştü Gezi, İbo’nun sezdiği altın çağ. Deniz’in sehpada son haykırdığı, Mazlum’un hücre demirine ateşten bir bayrak gibi astığı. Kuşaklar boyunca bir karanfil tarlası halinde düşen devrimcilerin yenilgide, tutsaklıkta, ölümde ele -ve bazen söze bile- vermedikleri umuttu. Pir Sultan’ın çaldığı sazdı Gezi, veziriazamın elleriyle boğduğu bir çocuğun Celali babasının elindeki peştar ve Paris Komünü’ne […]