Mustafa Balbay – Kitaplar

Balkanlar

Balkan yollarına düşmeden önce bölgeye ilişkin kitapları okurken kendi kendime söylemiştim: “Ne kadar az şey biliyormuşum.” Balkan yollarında soluklanırken düşüncem biçim değiştirdi: “Ne kadar az şey okumuşum.” Deliorman’ın Torlak köyünde Şeyh Bedrettin’in izleri…Selanik’te Atatürk’ün doğduğu evin bahçesindeki nar ağacı…Üsküp’te içerken “vakit kabetmemek için” şerefe bile demeyen Torbeşler…Ohrid’de bayrak için iki ölüyü çok az bulan Maksüt Bey…Tiran’da “devrimci” sözcüğünü küfür için kullanan eski komünistler…Belgrad’ın en ünlü yeri Kalemegdan’daki Stambul Kapıya…Saraybosna’nın en yeni yapısı mezarlıklar…İşte Balkan gezisi dönüşü çantadan dökülüverenler…

Türkler Mezarlığı Yemen

“… Sana’da, ortaokul öğrencisi Şerif’le sohbet ederken sordum:

– Derslerde Türkler ile ilgili bir şey okuyor musunuz?
Yanıt acıydı:

– Öğretmenimiz söyledi. Yemen coğrafyasının 20. yüzyıl başındaki adı, Makbarat al Etrek, yani Türkler Mezarlığı…

“Yemen’de dün, önceki gün, bir önceki gün çok… En az bugün var! Bir başka deyimle Yemen bugün, yaşamını, dünden kalanlarla sürdürüyor. Yüz binlerce askerimizin can verdiği, gidip de dönemediği Yemen…

Başkent Sana’nın yüzyıllardır değişmeyen mimarisi…
Hudeyde-Sana yolunun bitmek tükenmek bilmeyen kıvrımları…
Taa Taiz’deki Osmanlı izleri…

Aden’in okyanusa açılan kapısıyla çöle yaslanan duvarı…
Elinizdeki kitap; bilimsel değil, gezimsel bir çalışma…
Haydi Yemen’e birlikte gidelim…”

– Mustafa Balbay

Çin’in Uzun Yürüyüşü

Çin, 4 bin yılı aşan yazılı-yerleşik kültürüyle dünyanın çekim merkezlerinden biri. Biz Türkler de Orta Asya’daki uzun yaşamımızda Çinlilerle savaşmışız, barışmışız, devlet kurup bozmuşuz.

Kağıttan pusulaya, ipekten çaya pek çok uygarlık ürününün de ilk kullanıcısı olan Çin, bugün de kendine özgü değişik bir yönetim-ekonomi modeliyle dünya sahnesinde, Çinliler, “Uygarlık gelini Çin’de doğdu, oradan Ön Asya’ya, sonra Avrupa’ya geçti. Ardından da ABD’ye ulaştı. Dünya yuvarlaksa şimdi Çin’e döndü,” diyorlar. Çin’i binlerce yıl öncesinden bugün taşıyan değerler neler?

Çin’de Türklerden kalan izler var mı?

1 milyar 300 milyon nüfusuyla yeryüzündeki her 5 kişiden birini ülkesinde barındıran Çin, yılda yüzde 10’lara varan kalkınma hızını nasıl yakaladı?

Marco Polo’nun anlata anlata bitiremediği Çin uygarlığından bugüne neler kaldı? İpek Yolu’nun başladığı yerde bugün neler bitiyor?

Sosyalizmle kapitalizmi birleştirip, kapito-sosyalist bir yönetim modeli oluşturan Çin, ekonomide liberal, demokraside merkezi yapıyı nereye kadar götürebilir?

Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Türkler nasıl yaşıyor, aynı dili nasıl konuşuyoruz?

Çin gezim sırasında bu soruların yanıtlarını aradım. Geziyle incelemeyi birleştirdim; deyim yerindeyse, “gezi-inceleme” türü bir kitap çıktı ortaya.

Sözü uzatmayalım, yolumuz uzun…

Haydi, Çin’e doğru uzun bir yürüyüş yapalım…

(Tanıtım Bülteninden)

Orta(daki) Asya Ülkeleri Gezi

Orta Asya coğrafyasının pek çok yerinde, Atatürk’ün 29 Ekim 1933’te Çankaya Köşkü’ndeki bir kabulde söylediği şu sözlerin yoğun dağıtıma hazır çoğaltılmışıyla karşılaştım:

“Bugün Sovyetler Birliği, dostumuzdur, komşumuzdur, müttefikimizdir. Bu dostluğa ihtiyacımız vardır. Fakat yarın ne olacağını kimse bugünden kestiremez. Tıpkı Osmanlı gibi, tıpkı Avusturya-Macaristan gibi parçalanabilir., ufalabilir. Bugün elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilirler. Dünya yeni bir dengeye ulaşabilir. İşte o zaman Türkiye ne yapacağını bilmelidir… Bizim bu dostluğumuz idaresinde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. Onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız. Hazır olmak yalnız susup o günü beklemek değildir. Hazırlanmak lazımdır. Milletler buna nasıl hazırlanır? Manevi köprüleri sağlam tutarak. Dil bir köprüdür…İnanç bir köprüdür… Tarih bir köprüdür.

Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimizin içinde bütünleşmeliyiz. Onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz.
Bizim onlara yaklaşmamız gerekli.”

Tarihsel öngörü diye buna denir.

1990’lı yıllara bakınca, Türkiye’nin bu süreci çok ‘noksanlı’ karşıladığı dikkat çekiyor.

Moğolistan’dan başlayıp Batum’da noktaladığım Orta Asya gezisini tanımlayacak satır başları şunlar olabilir:

90’lı yılların değişimi…
Geleneklerin kalıcılığı…
Geleceğin parlaklığı ve belirsizliği…
Türk dillerin zenginliği…
İnsan ilişkilerin sıcaklığı…
Hazar Denizi’ni birlikte geçtiğimiz, Azeri Ramiz Bey,
Türkleri hoş şivesiyle aynen şöyle anlattı:
“Türkler bir gözünü açtı, ok attı.
Öteki gözünü açtı, kılıç çekti.
Şöyle silkelendi, ata bindi.
Şimdi yatıyorık, yatanta…”
Sözü uzatmayalım ayrıntılar içeride.

Düşünüyorum O Halde Sanığım – Zulümname

Mustafa Balbay’ın cezaevinde yazdığı Silivri Toplama Kampı: Zulümhane isimli kitanının ardından yeni kitabı Düşünüyorum O Halde Sanığım Zulümname isimli kitabı da çok yakında çıkıyor.

Kitabın etrafına geçirilmiş bir bantla okurların Balbay’a gönderebilecekleri bir kartpostal da kitapla birlikte verilecektir.

Zulümdar

Balbay, “Silivri Üçlemesi”nin son kitabı Demokrasi Tanrısı – Zulümdar için şunları söylüyor:”Bu kitaptaki olaylar gerçeği yansıtmamaktadır. Gerçek çok daha öte bir içerik taşımaktadır. Kitabı okuyunca belki de gerçeğe siz, kendiniz ulaşacaksınız.”

Silivri Toplama Kampı – Zulümhane

Uydurma bir örgüt birbiriyle ilgisi olmayan kişiler
Gizli tanıklar ve hayal ürünü iddialar
İçinden çıkılmaz hale getirilen bir dava
-Mustafa Balbay-

Hapishanesiyle, mahkemesiyle “Silivri Toplama Kampı”, ortaçağ mantığının 21. yüzyıl olanaklarıyla donatılmışıydı.Filistin askısı yok, dijital işkence var.Kalabalık koğuşlar yok, yalnızlaştırma var.Hukuk yok, “Kuvvetli şüphe” var.Cumhuriyet savcısı yok, hükümet savcısı var.Silivri kapıları, pencereleri demir, biz çelik.Silivri dünyanın en büyük demir-çelik tesisi…

-Mustafa Balbay-

Geçmişten Geleceğe Türkiye İnceleme

4 yıl 9 ay tutuklu kaldıktan sonra özgürlüğüne kavuşan Mustafa Balbay’ın hapiste yazdığı son kitap, kendisiyle yaptığı uzun söyleşiden oluşuyor.

Balbay bu kitabında 80 ülkeye yaptığı gezilerin anılarına 33 yıllık gazetecilik birikimini katarak Türkiye’nin tarihine, bugününe, geleceğine ilişkin düşüncelerini paylaşıyor.

Kitapta ülke sorunlarını dile getiren gazeteci Balbay’dan ülke sorunlarına çözüm arayan politikacı Balbay’a geçişin izlerini bulacaksınız.
(Arka Kapak)

Yargıtatör

Mustafa Balbay, Silivri zindanında yazdığı yedinci kitap olan Yargıtatör’le yeniden okurla buluşuyor. Balbay, Silivri hukukundan esinlenerek kaleme aldığı bu tiyatro için şöyle diyor:
“Gerek benim tanık olduğum Ergenokon davasında, gerekse Balyoz, Odatv, KCK başta olmak üzere benzer kurguya sahip davalarda yaşananlardan esinlenerek bir oyun yazmaya soyundum.

Bu yargılamalardaki hukuksuzluklar alt alta yazıldığında liste dört haneli rakamlara ulaşıyordu. Bütün bunları iki perdelik bir oyunun boyutlarına sığdırmak elbette olanaksızdı. Üstelik hukuksuzluğun pek çok boyutu vardı. Her şeyi anlatmaya girişmek zaten karmaşık görünen konuyu daha dağınık hale getirebilirdi.

Oyunu okuyan, izleyen tüm sağduyulu kesimlerin üzerinde birleşeceğini umduğum bir anafikir etrafında gerçek olaylardan esinlenerek bu işe giriştim.

Oyunda yer alan sahne, onlarca benzerinden harmanlanarak kaleme alındı.

Oyun, toplumun hukuksuzlukları görmesinde, adalet arayışına katılmasında küçük de olsa bir rol alırsa kendimi özgür hissedeceğim.”

YAZAR HAKKINDA

Yazarlar-Mustafa Balbay

Yazarlar-Mustafa Balbay

1960 yılında Burdur’da doğdu.

24. Dönem İzmir 2 . Bölge milletvekili, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi, Cumhuriyet Gazetesi Yayın Kurulu üyesi, Cumhuriyet Gazetesi eski Ankara Temsilcisi, Cumhuriyet Gazetesi’nin baş sayfasında Gündem adlı köşenin yazarı olan Balbay’ın gezi, inceleme, siyaset ve çocuk edebiyatı alanında 29 kitabı vardır.

6 Mart 2009 da hükümeti düşürmeye teşebbüs suçlamasıyla tutuklandı. 5 Ağustos 2013’te İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlanan Ergenekon davasında 34 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.9 Aralık 2013 tarihinde tahliye edildi, 10 Aralık 2013 tarihinde milletvekili yemini ederek göreve başladı.

(46)

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.