Mükellefiyet-Metin Köse
Her kim ki çalışamaz duruma gele Eşeğe bindirilip köyüne gönderile 1867 yılında Osmanlı İmparatorluğu’ndayız. Dış borçlar artmış, ekonomik çöküş başlamış, enerji açığı had safhaya varmıştır. Kömür ihtiyacını karşılamak için bir kanun çıkartılır ve Zonguldak civarındaki köylerde yaşayan 13-50 yaş arasındaki her erkeğe “iş mükellefiyeti”, yani belli sürelerle madende çalışma zorunluluğu getirilir. Mükellefiyet, 1940’lı yıllarda tekrarlanan […]
Gitme Zamanı – Aret Vartanyan
“Gök ile yer arasında köprü kuran asa misali, Bâtın ile Zâhir arasında gidip geliyor insan” “Hazır mısın?” “Hiçbir zaman hiçbir şeye hazır olmadım.” “Korkuyor musun?” “Korkmadığım anım da olmadı.” “Neden buradasın?” “Nerede olduğumu hiç bilmedim. Belki de olabileceğim başka bir yer yoktu.” “Başlayalım mı?” “Her başlangıç bir son… Yeni bir sona başlayalım.” Bir yanda Zâhir, […]
Doğa Tarihi-Hakan Bıçakcı
Dünyanın kendi etrafında dönmediğini hissettiği an paniğe kapılı veriyordu Doğa. İçinde bulunduğu iş ortamı da bu paniği acımasızca köpürtüyordu. Hep merkezde olmalıydı. Hep farklı olmalıydı. Farkı fark edilmeliydi. Kalitesi gözle görülmeliydi. Kesintisiz olarak arzulanmalıydı. İştah, takdir ve kıskançlık dolu gözler hep üzerinde olmalıydı. Yıllar sonra sağda solda küçük adamların belirmeye başlaması da bu takıntının eseri […]
Burcu Büyükyıldız Kitapları
Çilek Mevsimi “Ne olacağını bilmiyorum…” dedi onun bakışlarındaki tedirginliği yok etmek ister gibi, “Ama öğrenmek istiyorum Mira. Hayatımdaki tüm kaosa, tüm belirsizliğe rağmen bunu seninle yaşamayı istiyorum.” diye fısıldadı ve ardından ekledi, “Çünkü seni incitebilme ihtimalime rağmen, seni istemekten vazgeçemiyorum.” Bir bahar günü çilek kokuları içerisinde tanışan ve birbirlerinden ilk görüşte etkilenen Mira ve Yağız için […]